BASINA VE KAMUOYUNA

BİTLİS BAROSU KADIN HAKLARI KOMİSYONU

“ 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ”

      Bugün Bitlis Barosu Kadın Hakları Komisyonunun öncülüğünde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Basın açıklamamıza başlamadan önce; 06.02.2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen iki büyük deprem neticesinde hayatını kaybetmiş vatandaşlarımıza Allahtan rahmet,yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Yaşanan felaketin vermiş olduğu hüzün ve acıyı içimizde yaşıyoruz. Öncelikle meydana gelen deprem felaketinden etkilen kadınların fizyolojik olarak hijyen ve kadınsal bir takım sağlık sorunları nedeni ile erkeklerden daha fazla dezavantajlı bir konumda oldukları bilinmektedir. Deprem bölgesinde bulunan kadınlarımız hijyen ihtiyaçları ve mahremiyetlerinin sağlanmasına daha fazla ihtiyaç duymaktadır. Bu anlamda yetkililerin özellikle hassasiyet göstermesi gerekmektedir.      

BASIN AÇIKLAMAMIZ

8 Mart 1857 tarihinde Amerika’nın New York eyaletinde 40.000 dokuma işçisi, daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başlamış, polis bu işçilere saldırmış ve işçiler fabrikaya kilitlenmiştir. Bu sırada çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 120 kadın işçi can vermiştir. Bu acı olaydan sonra, 8 Mart günü 1910 tarihinde Danimarka’da “Dünya Kadınlar Günü” olarak, 1921 yılında Moskova’da 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak kabul edilmiştir. Ülkemizde ilk kez 1921 yılında kutlanmaya başlanmıştır. Son olarak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1977 yılında 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul etmiştir. Tarih boyunca ve dahi günümüzde kadınlar evlerinde emekçi, işlerinde emekçi, eşlerine emekçi, çocuklarına emekçi, ailelerine emekçidir.                                       8 Mart tüm dünyada Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanıyor olsa da, günümüzde 8 Mart’lar artık kadınların seslerini duyurmaya çalıştığı,kendilerine uygulanan ayrımcılığın, şiddetin ve sorunların dile getirildiği mücadele ve dayanışma gününe dönüşmeye başlamıştır.               

Ülkemizde nüfusumuzun yarısını teşkil eden kadınlarımız; yaşamın ve toplumun her alanında bir fiil varken; karar alma organlarında, istihdamda, eğitimde, politikada aynı oranda temsil edilememektedir. Her zaman vurgulandığı gibi;karar organlarındaki kadın sayısının artışı eminiz ki kadınların haklarının korunmasında ciddi rol oynayacaktır. Çünkü kadın, var olduğu toplum içindeki yeri ile hayat bulabilir ve gerçek değerini kazanabilir. Kadının toplum içinde hakkettiği yeri bulamamasının yanı sıra ne yazık ki kadının psikolojik, ekonomik, cinsel ve fiziksel şiddet gördüğüne hatta öldürüldüğüne tanık oluyoruz. Bu metni hazırladığımız saatlerde de Ordu’nun Altınordu İlçesinde 4 çocuk annesi bir kadın boşanma aşamasındaki kocası tarafından 10 yerinden bıçaklanmak sureti ile katledildi. Kadın hakları gününde dahi kadın cinayeti haberlerini alıyor, kadınların canice katledişlerini dehşetle izliyoruz.   Kadın aile kurumunun yapı taşıdır.Kadın, aile ve toplum arasında bir köprü gibidir.     Ülkemizde hak arama arayışı içinde olan,kanuni haklarını bilen ve kendisine yönelen şiddete karşı koymayı başaran kadın sayısı oldukça azdır. Kırsal kesimde özellikle ata erkil aile hayatının yaşandığı bir çok bölgemizde,şiddet mağduru olan sayısız kadın uğradığı her türlü şiddeti sineye çekmekte ve hayatını kaybetme pahasına dahi uğradığı şiddeti dile getirememektedir. Toplumsal değerlerimizin temsilcisi ve koruyucusu kadınlarımızı korumak ve hayatın bütün alanlarına etkin bir şekilde katılmalarını sağlamak hepimizin görevidir. Kadına yönelik şiddet sadece kadın sorunu değil, toplumun sorunudur. Ortak amacımızın, nüfusun yarısını oluşturan kadınları diğer yarısı ile eşit konuma getirmek için çözümler geliştirmek ve kadınların gücünü hayatın her alanına eşit olarak katmak olduğunu düşünüyoruz. Bu sayede kız çocuklarımızın eğitimine verilen önem ve bu uğurda yapılan yatırım, yarının güçlü toplumu ve üretken ekonomisini mümkün kılacaktır. Cinsiyet eşitliği sağlanmış bir çalışma yaşamının çok daha demokratik, rekabetçi ve başarılı olacağına inanıyoruz. Toplumun kadınların potansiyeline, enerjisine ve bakış açısına ihtiyacı olduğunu, ekonomik özgürlüğünü eline alan kadının uğradığı şiddete mecburiyet hissetmeyeceğini de biliyoruz.                                                            

8 Mart; kadınlarımızın taleplerini birlikte daha gür haykırdığı, kendilerini toplumda eşit bir birey olarak yok sayan her şiddete karşı çıktığı, kadını sömüren, aşağılayan, yok eden zihniyetlere karşı omuz omuza mücadele verdiği gündür.

Ülkemizde kadın ve erkeğe yönelik cinsiyet ayrımcılığı; aile içinde başlamakta ,toplumun her alanında var olmaya maalesef devam etmektedir. Tarihsel, kültürel ve örfi bir takım gerekçeler üretilerek kadınlar eğitimden, iş hayatından ve toplum yaşantısından uzaklaştırılmaktadır.

Kadına yönelik şiddetin önlenmesi, cinsiyet eşitsizliği problemi; ekonomik ve toplumsal hayatın eşitlik ilkesi kapsamında düzenlenmesiyle mümkündür.

Kadınların eğitim düzeyinin artırılmasına yönelik çalışmaların yapılması cinsiyet eşitsizliğinin kaldırılması için bir zorunluluktur. Yine lise eğitimi dahil kesintisiz zorunlu eğitim, kız çocuklarının birey olmasını sağlayacak önemli bir olgudur. Aynı şekilde hukuki platformlarda Aile kavramı kullanılarak; kadına yönelik şiddette ve aile mahkemesinin görevli olduğu alanlarda ve davalarda arabuluculuk ve uzlaştırma yöntemleri kabul edilmemeli, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair 6284 sayılı Yasa hükümleri etkin bir şekilde uygulanmalıdır.Kadını sadece ailenin bir parçası gören kültürel anlayış değiştirilerek, kadının eşit ve özgür birey olduğu kabul edilmelidir.

Bizler Bitlis Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutlar. Ayrıca katledilen, kaybedilen, intihara sürüklenen,ayrımcılığa, şiddete,  istismara maruz bırakılan kadınların ve çocuk yaşta evlenmeye zorlanan kız çocuklarının hak mücadelesini büyük bir inançla ve dayanışmayla desteklediğimizi bildirir,kamuoyuna saygılarımızla sunarız.