BİNGÖL BAROSUNUN EV SAHİPİLİĞİNDE DÜZENLENEN DOĞU VE GÜNEYDOĞU BÖLGE BAROLARI TOPLANTISINA BAROMUZU TEMSİLEN BARO BAŞKANI AV. ENİS GÜL KATILMIŞTIR. TOPLANTIS SONCUNDA AŞAĞIDA YAZILI SONUÇ BİLDİRGESİ KAMUOYU İLE PAYLAŞILMIŞTIR.
Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Siirt, Van, Muş, Şanlıurfa, Kars, Şırnak, Tunceli ve Iğdır Barolarının katılımı ile gerçekleşen toplantı Sarıoğlu Otelinde yapıldı. Yapılan toplantının ardından Bingöl Barosu Başkanı Erdal Aydemir tarafından okunan sonuç bildirgesinde, “Ateşkes süreci ile birlikte yakalama fırsatı bulduğumuz barış ortamının ülkemizin en yaşamsal ihtiyaçlarından biridir. Kürt sorununu, Anayasal ve demokratik bir sorun olarak değerlendirip eşitlikçi, çağdaş ve özgürlükçü yaklaşımlarla, şiddet dışı yöntemlerle çözmek gerekmektedir. Kürt sorununu, salt bir asayiş sorunu olarak gören anlayışın yanlışlığı artık iyice anlaşılmıştır” denildi. Çağdaş demokratik bir devlette güçler ayrılığı ilkesi çerçevesinde yargının bağımsızlığının esas olduğu vurgulanan sonuç bildirgesinde şu ifadeler kullanıldı: “Demokratik bir devlette güçler ayrılığı ilkesi içerisinde yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, adil yargılanma hakkı ve kişi güvenliği gibi ilkeler, adil bir toplumsal düzen için zorunluluktur. Farklılıklara tahammül edemeyen, tekçi anlayışa dayalı yargının çözüme kavuşturulması gereken ciddi bir tarafsızlık sorunu bulunmaktadır.
Türkiye’nin sorunlarının çözümü için sivil ve demokratik bir Anayasa’ya, ciddi bir yargı reformuna ihtiyaç bulunmaktadır. Yapılacak olan yeni bir Anayasa, farklılıkların kendilerini rahatlıkla içinde görebilecekleri bir Anayasa olmalıdır. Sorunlara çözüm getirmeyen ve bu nedenle kaldırılan İstiklal Mahkemeleri, Sıkıyönetim Mahkemeleri gibi, bu günkü CMK 250. Madde ile Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri de kaldırılmalıdır.
İçinde bulunduğumuz İnsan Hakları Haftası nedeniyle de güncel olan ana dilde eğitim ve ana dilde savunma hakkı, yine çözüm bekleyen sorunların başında gelmekte ve önemini korumaktadır.
Dini inanç ve ifade özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalı. Coğrafyamızda farklı din ve mezheplerin de kendilerini ifade edebilecekleri, ibadetini yerine getirebileceği koşullar yaratılmalı, tekçi ve dayatmacı eğitim anlayışından uzaklaşılmalıdır. Din eğitiminde zorunluluk yerine gönüllülük esas alınmalıdır. Devlet dini eğitim ve öğretim alanında ebeveynlerin dini ve felsefi inancına saygıyı esas alarak eğitim vermelidir. Kimse dini inanç, eğitim, törenlere katılma konusunda zorlanmamalı, kınanmamalı, suçlanmamalıdır.
Son günlerde kamuoyunda güncel olan kolluk kuvvetlerinin orantısız olarak güç kullanması ve buna karşı kayıtsız kalınması ciddi bir insan hakları ihlalidir.
Halen yürürlükte bulunan kalem yönetmeliği Avukatlık Kanunu ve CMK hükümlerine uygun hale getirmelidir.
Türkiye’de öğretim veren Hukuk Fakülteleri ve öğrenci sayısı Türkiye’deki hukukçu ihtiyacına göre belirlenmelidir. Gelişi güzel açılan Hukuk fakülteleri mesleğimizin kalitesini olumsuz etkilemektedir. Bundan kaynaklı olarak yaşanan ekonomik sıkıntılar birçok meslektaşımızı mağdur etmektedir. Avukatlık asgari ücret tarifesi, CMK tarifesi olarak yürürlüğe girmelidir.
![]() |